Geçen yıl İngiltere’de evliliklerin yaklaşık yüzde 42’si boşanmayla sonuçlandı. Boşanma davalarının yaklaşık üçte ikisi bayanlar tarafından açıldı. Pekala, neden bu kadar çok bağlantı başarısız oluyor? Çok geç olmadan bu bağlantıları kurtarmanın yolu var mı?
Yazar Matthew Fray ve Joanna Harrison, uzun müddetli bağlantılarda neden bu kadar zorlandığımız yahut başarısız olduğumuz sorusunu yanıtlamaya çalışıyor.
Ama üzerinde durulan mevzu aldatma, aile içi istismar ya da aile servetini kumarda kaybetme üzere büyük problemler değil; samimiyet eksikliğinden, bağlantı meselelerine, inanç eksikliğine ve hatta bulaşık makinesini boşaltmayı unutmaya kadar çabucak her çiftin vakit zaman uğraş ettiği gündelik ilgi problemlerine odaklanıyorlar.
Fray ve Harrison, BBC Radyasou’nda yayımlanan Woman’s Hour programına konuk oldu ve sıradan gündelik davranışların bir evliliğin ya da uzun müddetli bir münasebetin sona ermesine nasıl yol açabileceğini ve en kıymetlisi de bunu önlemek için neler yapılabileceğini konuştu.
İlişkilerde biriken ‘küçük şeyler’
İlişki koçu ve “This Is How Your Marriage Ends: A Hopeful Approach to Saving Relationships” (Evliliğiniz Bu türlü Sona Eriyor: Bağları Kurtarmaya Yönelik Umutlu Bir Yaklaşım) kitabının muharriri Matthew Fray, eski eşinden 10 yıl evvel ayrılmış. Kendi tecrübesinden yola çıkarak, ekseriyetle küçük şeylerin büyük bir rol oynadığını söylüyor.
“Uzun periyodik bağlantılarda başarısızlıkların birden fazla, berbat karakterli insanların partnerlerine iğrenç şeyler yapmasından kaynaklı değildir. Çok daha yaygın olan ancak az lisana getirilen şey, insanların bağlantılardaki ‘küçük şeylerin’ vakit içinde nasıl biriktiğini fark edememeleri ve çoklukla şu iki niyetten birini iletmeleridir.
“2) Partnerim sevildiğimi, hürmet duyulduğumu ve ona güvenebileceğimi söylese de, bilerek ya da bilmeyerek daima beni incitecek şeyler yapıyor ve bunu kendisine söylememe karşın tekrarlıyor. Benim için değerli olan şeylere dikkat edeceği ya da beni incitmeyeceği konusunda ona güvenemiyorum. Bir şeylerin yanlış gittiğini anlatmaya çalıştığımda beni anlayacağını da düşünmüyorum.”
‘Yanlış yapmaktan çok şey öğrenebiliriz’
Five Arguments All Couples (Need to) Have And Why The Washing Up Matters (Tüm Çiftlerin Yaptığı Beş Tartışma ve Bulaşık Yıkamak Neden Önemli) kitabının müellifi Joanna Harrison, münasebet terapisti olarak yaptığı çalışmalarda tekrar tekrar ortaya çıkan beş çatışma konusu fark ettiğini söylüyor.
Harrison, “Yanlış yapmaktan çok şey öğrenebiliriz” diyor ve ekliyor:
“İlişkilerimizde yanlış davrandığımız nokta, partnerimiz hissettiklerini söylediğinde ona bu hissin makul olmadığını söylememiz ya da onu dinlemememizdir. Bu durumda ortadaki bağlantı daha da kopuk hale gelir. Beş argüman ise bağlantı, aileler, roller, geliş gidişler ve seks ve vücutlardır.
“Farklılıklarımızı anlamamız gerekiyor. Tahminen ton ya da zamanlama birimiz için başkasından daha kıymetlidir. Tahminen birimiz çatışmadan korkarak büyümüştür ya da hislerini saklamak üzere yetiştirilmiştir. Birbirimizin bu istikametlerini merak edebilirsek, daha uygun bir bağlantı yolu yaratabiliriz.”
Peki, bu bağlantı problemlerinden kimilerini nasıl giderebilir ve uzun vadeli bir bağın sona ermesini nasıl önleyebiliriz?
1. Tartışmadan korkmayın
Joanna’ya nazaran, (can güvenliği sorunu olmadığı sürece) çatışmayı, değerli bir şey öğrenmek için fırsat olarak görmek gerekir. “İnsanlar, ‘tartışma-çatışma yaşamamalıyız’ diye düşünüyor. Lakin aslında bunlar şunu söylemek için birer fırsattır: ‘Tamam, bu nitekim ele alınması gereken bir mevzu. Bu tartışmayı tekrar tekrar yapmanın bir manası yok.”
“Bir tartışmadan sonra oturup duruma kuş bakışı bakmak ve ikinizin de ne hissettiğini anlamak için vakit ayırın. Bunu yaparsak, birbirimizle daha yakınlaşabilir ve ilerleyebiliriz. Bunu yapmakta zorlanıp birbirinizi suçlamaya ya da bunun karşı tarafın yanlışı olduğunu düşünmekte ısrar ettiğinizde, bu yardıma gereksiniminiz olabileceğinin işaretidir.”
“Eğer birebir tartışmayı tekrar tekrar yaşıyorsanız, mevzu yerdeki ayakkabı bile olsa, kesinlikle üzerinde durun ve gerçekte ne için olduğunu anlamaya çalışın. Kıymetli bilgiler içeriyor olabilir. Ekseriyetle beşerler bunu denemekten vazgeçtiğinde birbirlerine karşı kayıtsız kalırlar.”
2. Hareketlerinizin tesirini kabul edin
“Birbiriniz üzerindeki tesirinizi kabul etmek (birbirinizle birebir fikirde olmasanız bile) tesirli olabilir.”
“Söylediğiniz şeyin gerçek olduğunu düşünseniz bile ‘Bunu söylediğimde seni üzdüğüm için özür dilerim’ demek mümkündür.”
3. Partnerinize konuşurken onay verin
Matthew’a nazaran, “Partnerimiz bir şeylerin yanlış gittiğini ya da incindiğini bize söyleyebileceğini bilmeli, münasebet içinde kendilerini inançta hissetmeleri için yanlış olan her ne ise onu anlamaya ve onarmak için işbirliği yapmaya çalışacağımıza güvenmelidir”.
“Konuşmalarında duygusal tecrübelerini daima olarak doğrulayan ve partnerlerinin kişisel muhtaçlıklarını ve isteklerini daima olarak göz önünde bulunduranlar, inanç kazanan ve itimadı koruyan, uzun vadeli, eğlenceli, keyifli, samimi ve sağlıklı ilgilere sahip bireylerdir.”
4. Partnerinize karşı fikirli olun
“Dikkate almak, partnerin varlığını ve ferdî muhtaçlıklarını ve isteklerini hesaba katmayı asla unutmamak demektir.
“Eğer partneriniz taze kurabiye seviyorsa, doğum gününde ona kurabiye yapabilir ya da alabilirsiniz, zira bunu yapmamak onun kendisini görünmez hissetmesine ya da hatırlamaya değecek kadar değerli olmadığını düşünmesine neden olabilir ve bu his incitir.”
5. Yapılan değerlendirmeye nasıl cevap verdiğinize dikkat edin
“Erkek meslektaşlarımın olumsuz değerlendirmeleri egolarına ziyan veren bir karakter saldırısı olarak düşünmeyi bırakmalarını hakikaten isterdim. Bu, öteki kişiyi olumsuz bir tecrübeden korumak için fırsattır. Bağlarda gereksinimlerin karşılanması konusundaki bu temel eksiklik asıl sorunu teşkil eder.
“Eski eşim bana muhtaçlıklarını her anlatmaya çalıştığında, bunu reddettim ve ona müsaade vermedim. Bunu bana yönelik haksız bir tenkit ya da yargılama olarak algıladım. Düzgün bir insan ve yeterli bir partner olduğumu düşünüyordum. Ve aksi istikamette bir değerlendirmeye müsaade vermedim. Lakin siz incitme gayesi taşımasanız da karşıdaki insan incinebilir.
“Bu benim için son derecede kolay lakin öğrenmesi güç bir ders oldu: Benim niyetimin karşımdaki insanın deneyimlediğine eşit olmadığı dersi. Bu kişilik taarruzlarıyla ilgili değil; farkındalıkla ilgili, alışkanlıklarla ilgili, davranışlarınızla ilgili.”