AKP Sözcüsü Çelik, bir dizi ziyaret için geldiği Adana’da, havalimanında değerlendirmelerde bulundu. Çelik, “Yargı süreci şimdi kesinleşmemişken bir siyasal tartışma haline Altılı Masa’daki birtakım taraflar tarafından getirildi. Bunun sonucunda de herkes aslında bunların tartıştığı şeyin yargı süreci ya da yargı kararı olmadığını, Altılı Masa’da birbirlerine kabul ettiremedikleri birtakım niyetleri bu yargı kararı ve yargı süreci üzerinden birbirlerine fiili durum yaratarak, dayatmaya çalıştıklarını gördük” dedi.
“ESKİ VESAYET ARTIĞI YAKLAŞIMIN NETİCESİ”
Konunun CHP içerisinde tartışmaya dönüştüğünü söyleyen Çelik, şöyle konuştu:
* “O gün birileri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’ni Ankara’dan Saraçhane’ye taşımış üzere ya da o gün Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili yürütülen tartışmalar öbür birinin adaylığıyla ilgili tartışmalara dönüşmüş üzere bir yaklaşım sergilediler. Bütün bunun ortasına da Cumhurbaşkanımızı ve partimizi birtakım başlarındaki komplo teorilerinin sonucu olarak bu işin bir tarafı üzere göstermeye çalışma biçiminde bir strateji izlediler.
* Öncelikle şunu söylemek gerekir ki Cumhurbaşkanımız ve partimiz, Türkiye’de vesayetin en ağır, en karanlık olduğu devirlerde demokrasi çabası verirken bugün bu kelamları söyleyenler, o gün vesayetin yanında yer alıp bu demokrasi çabasını akamete uğratmaya çalışıyorlardı. Hasebiyle Cumhurbaşkanımızın ve partimizin rastgele bir formda bunların tez ettiği siyasi kumpaslarla ya da siyasi yasakçılık anlayışıyla yan yana getirilmesi haddini aşan, hiçbir formda ortaya konulamayacak, hiçbir formda söylenemeyecek eski vesayet artığı bir yaklaşımın sonucudur.
* Bizim partimizi ve Cumhurbaşkanımızı kimse, siyasi kumpaslarla bir ortaya getiremez. Hiç kimse Cumhurbaşkanımızın ve partimizin ismini siyasi yasakçılıkla yan yana yazamaz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz. Bütün teşkilatlarımızla birlikte kurulduğumuz günden bugüne kadar karşımıza kim çıkarsa çıksın, bütün dünyanın gözünün önünde, en şeffaf demokratik yarışlara girerek en güçlü siyasi sonuçları almış bir siyasi hareketiz. Biz sandığın üstünlüğüne inanan, demokrasiye inanan sandığın, ulusal iradenin namusu olduğuna inanan bir siyasi hareketiz.”
“LİNÇ KAMPANYASINA GEÇİT VERMEYİZ”
Nefret siyasetine de linç kampanyasına da geçit vermeyeceklerini belirten Çelik, “Kendi ortalarında yürüttükleri adaylık tartışmaları bizi hiçbir biçimde ilgilendirmiyor. Kendi ortalarında adaylık arbedesinin modülü haline Cumhurbaşkanımızı ve partimizi getirmeye çalıştıkları vakit bunun dimdik karşısında dururuz. Bunların yürütmeye çalıştıkları nefret siyasetine de linç kampanyasına da geçit vermeyiz. Artık diyorlar ki ‘Ortada bir yargı kararı var. AK Parti kendisini mağdur üzere gösteriyor’. Şunu söyleyelim ki sizin rastgele bir biçimde bizi mağdur edecek bir siyasi kapasiteniz yok. Yalnızca Cumhurbaşkanımızı ve partimizin ismini kullanarak siyasi fırsatçılık yapıp, istismar siyaseti yürütmeye çalışıyorsunuz” dedi.
“MİLLET KARAR VERECEK”
Çelik, şu tabirleri kullandı:
* “Birileri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı CHP içerisinden diğerlerini fiili bir durum haline getirmeye çalışır, hiçbir biçimde bizi ilgilendirmez. Onların kendi bileceği iştir. İsmi geçen adayları ister üst üste yazsınlar, ister alt alta yazsınlar, ister sağdan sola yazsınlar, ister soldan sağa yazsınlar. İster toplasınlar, ister çıkarsınlar. Bizim için fark etmez.
* Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakı, AK Parti millet iradesine inanmış bir halde yeryüzünde milletin iradesinden diğer bir güç tanımayarak yoluna devam ediyor. Önümüzdeki seçimlerde de en büyük isteğimiz, milletimizin duasını ve milletimizin onayını almaktır. Millet, karar verecek. Hepimiz sandığa sahip çıkacağız. Sandık ne derse o olacak.
* Artık bundan sonra da adaylarını belirleyeceklerse belirlesinler. Daha evvelce de söylediğim üzere bu gidişle bunların adaylarını ilan etmeleri 2023’deki Haziran seçimlerinden sonrasına kalabilir. Bu türlü bir siyasi yetersizlik ortaya çıkıyor.” DHA