ANKARA – Maraş merkezde yaşayan Kanun Kararında Kararname (KHK) ile öğretmenlik vazifesinden ihraç edilen M.Ç. ve ailesinin yaşadığı konut sarsıntı nedeniyle hasar gördü. İki çocuğu ve eşiyle birlikte Adana’ya, eşinin anne ve babasının yanına göçen M.Ç. ve ailesi bir mühlet sonra burada da sarsıntı olacağı söylentileri nedeniyle depremzedelere açılan Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlara yerleşmek için harekete geçti. Kırıkkale’deki yurtların dolu olduğu gerekçesiyle Niğde, Sivas ve Konya’daki yurtlara yönlendirilen M.Ç. ve ailesi Adana’ya yakın olduğu için Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurduna yerleşmek istedi.
‘BİZ ORADA CEHENNEMİ YAŞADIK’
Adana’dan Niğde’ye gitmeden evvel yurt idaresini arayarak bilgi alan KHK’li öğretmen M.Ç, yurtta yer olduğu cevabının akabinde ailesiyle birlikte hazırlanarak bu kente gitti. Yurt vazifelilerinin yolu tanım ettiği, gün içerisinde de bağlantıda olduğu süreçte M.Ç. ve ailesi yurda kayıt süreçlerini de yaptırdı. Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurdunda kayıt süreçlerinin akabinde polis M.Ç. ve ailesine GBT yaptı. Uzun süren bekleyişin akabinde yurda kabul edilmeyen M.Ç. yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bizden sonra gelenler yurda yerleşmeye devam etti. Polisin yanına gittim, ‘Bir sorun mu var’ dedim. ‘GBT denetimi yapıyoruz’ dediler. ‘Bir kahır mı var’ diye sordum. ‘Bilemiyoruz’ dediler. ‘Hocam ben KHK’li öğretmenim. Mahkemem devam ediyor sonuçlanmadı, masumiyet karinesince ne olacağımız aşikâr değil’ dedim. ‘Bilmiyoruz’ dedi. Oradaki memurlar bunun üzerine, ‘burada kalamazsınız’ diye kelama girdi. Neden kalamayacağımızı sorduğumda, ‘Hocam bize söyletmeyin bizi aşan bir durum’ dediler. Onları aşan bir şeyse diğer bir yetkiliyle görüşmek istedim, görüştürmediler. ‘Memuriyetimiz yanar’ dediler. Bunun üzerine ben de ‘7,7’lik sarsıntıdan geldik, hala daha bir olamıyorsak, ayrımcılığa maruz kalıyorsak ben size daha ne diyeyim. İnşallah bizim yaşadığımızı yaşamazsınız’ dedim. İnanın çok zoruma gitti. Biz orada gerekten cehennemi yaşadık. İnsanların bağırışları, çaresizliği. Akşam elini öptüğüm komşu amcam iki gün enkazın altında kaldı, çıkaramadık.“
‘CEHENNEMİME GERİ DÖNDÜM’
KHK’li öğretmen M.Ç. ve ailesi Niğde’deki Sultan İkinci Kılıçarslan KYK yurdunda uzun süren bekleyişin akabinde olumlu cevap alamadı ve yurda yerleştirilmedi. Vazifeliler M.Ç. ve ailesini polis denetiminin yapılmadığı tekrar Niğde’deki Vilayet Gençlik Spor Müdürlüğü’nün bir yurduna yönlendirdi. “Koğuş sistemi” diye tanım ettiği bu yurtta kalınamayacağını yetkililere aktardığını söz eden M.Ç. bu sürece dair ise şunları kaydetti:
“Bizi yönlendirdikleri yer ailelerin kalmasına uygun bir yer değildi. Koğuş sisteminin olduğu, ortak tuvaletin banyonun olduğu bir yerdi. Burada kalamayacağımızı söyledim. ‘O yurtta yer var bizi neden oraya almıyorsunuz, lütfen alın’ dedim. ‘Biz alamayız’ dediler. Ben de cehennemime geri döneyim dedim ve Adana’ya cehennemime geri döndüm. Planım Niğde’de kalıp iki çocuğumu okula yazdırmaktı. Lakin olmadı.”
‘7.7’LİK ZELZELE DE BİZİ AKILLANDIRMAYACAKSA DAHA BU MEMLEKETİN BAŞINA NE GELMESİ GEREKİYOR?’
Depremden evvel kayıt dışı ve sigortasız biçimde öğretmenlik yaparak geçinmeye çalıştığını, Adana’da ise öğretmenlik yapabileceği bir alan bulamadığını, garsonluk ve kasiyerlik üzere işlere müracaatlar yaptığını belirten M.Ç., “Bizim her şeyimiz Maraş’ta kaldı, burada tutunmaya çalışıyoruz” dedi ve kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Adana’da korkularımız devam ediyor. Eşime, ‘Bundan sonra bana yurda gidelim demeyin’ dedim. Gidersem Maraş’taki meskene giderim, yıkılıyorsa başıma yıkılır’ dedim. KHK’li olduğumuz için altı yedi yıldır ayrımcılığa maruz kalıyoruz lakin 7.7’lik sarsıntı de bizi akıllandırmayacaksa daha bu memleketin başına ne gelmesi gerekiyor? Kimse ‘benlik değil’ diyor lakin herkes bu cürmü birbirinin üzerine atıyor. Biz neyiz? Biz vergisini veren insanlarız.”
GERGERLİOĞLU: ZELZELEDE BİLE AKILLANMIYORLAR
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, depremzede olan M.Ç. ve ailesinin KYK yurduna alınmamasını Meclis gündemine taşıdı. M.Ç’nin Niğde Vilayet AFAD Müdürlüğü tarafından KYK yurduna yönlendirilmesine karşın kaydının yapılmamasının nedenini soran HDP’li Gergerlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
“Depremde bile akıllanmıyorlar, sarsıntıda bile soykırımdan vazgeçmiyorlar” sözlerini kullanan HDP’li Gergerlioğlu kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Hakkında mutlaklaşmış bir ceza da olmamasına karşın KHK’lı oldukları için yurda alınmayan bir aile ile karşı karşıyayız. M.Ç. eşi ve iki çocuğuyla Adana’ya geri dönmek zorunda kalıyor. Bu nasıl bir skandaldır anlamak mümkün değil. M.Ç, ‘7.7’lik zelzele bile bizi birleştiremedi, cehennemi yaşadığımız yerlere geri döndük’ diyor. Bu nasıl bir vicdansızlıktır anlamak mümkün değil. Aslında altı yıldır KHK’lılara yapmadığınız zulmü bırakmıyorsunuz ve zelzele afeti vaktinde bile bu zalimliği yapıyorsunuz. Bunu yapanlardan hukuk önünde en kısa müddette hesap soracağımızı da söz ediyorum.”
‘KHK’LILARIN DEPREMZEDE OLMALARI HALİNDE DEVLETTEN YARDIM GÖREMEYECEKLERİ MANASINA MI GELİYOR’
HDP’li Gergerlioğlu’nun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlamasını istediği sorular ise şu biçimde sıralandı:
? M.Ç. isimli yurttaşın ve ailesinin KHK’lı oldukları için yurda alınmadıkları savı gerçek mudur? Bu sav doğruysa bu halde uygulama diğer ailelere de yapılmış mıdır?
? Karar katılaşana kadar kişinin masul olduğu hukukta masumiyet karinesinde sabitken M.Ç. isimli yurttaşın ve ailesinin mahkemeleri var diye yurda alınmadıkları tezi yanlışsız mudur? Bu bahiste açılmış bir soruşturma var mıdır?
? Bu olay vuku bulurken orada bulunan devlet vazifelileri hakkında soruşturma açılacak mıdır?
? Zelzele KHK’lı ya da KHK’lı değil ayrımı yaparken devlet yurttaşları ortasında nasıl ayrım yapabilmiştir?
? M.Ç. isimli yurttaştan vergi alırken KHK’lı diyerek ayrım yapmayan iktidarınız zelzeleden mağdur olunca KHK’lı diyerek nasıl ayrım yapabildiniz?
? İdari bir tasarrufla işlerinden edilen KHK’lılara bu manada yapılan hukuksuzlukları ortadan kaldırmak için iktidarınız hangi çalışmaları yapacaktır?
? Bu yaşanan olay KHK’lıların depremzede olmaları halinde devletten yardım göremeyecekleri manasına mı gelmektedir?